31 Mart 2013 Pazar

4 Mevsim Ask ♥











kaynak

Balik Keyfi

En buyuk keyiflerimizden biri hafta sonu erkenden piknik sepetimizi de hazirlayip baliga cikmak. Benim derdim illa ki balik tutmak degil, denizin kokusunu, dalgalarin sesini, kumsalda yurumeyi, acik havada kitap okumayi ve balik tutmaya gelenlerle sohbet etmeyi seviyorum. Tabi bunlarin ustune bir de balik icin bereketli bir gunse keyif daha da artiyor. Taze baligin tadi da bir baska.


Uzun zamandir her hafta sonu olmasa da sikca gidiyoruz balik tutmaya. Daha once Istanbul'da bogazda da arada balik tutardik ama burada cok daha farkli . Hem tatli su, hem de okyanusta tutabiliyorsunuz ve inanilmaz cesitlilikte balik cinsi var. Bircogunun ne adini, ne tutma seklini, nede pisirme seklini biliyoruz. Zamanla ogreniyoruz.

       fotograf

Amerika'da beni en cok sasirtan olaylardan biri de bu konuyla ilgili. Her eyalette farkli kurallar soz konusu, hepsini bilmiyorum ama New Jersey'dekinden bahsedebilirim. Burda elinize oltayi alip hadi baliga cikiyorum diyemiyorsunuz. Oncelikle lisans almaniz lazim, ilk duydugumda bana cok garip gelmisti. Bir de tatli suda tutacaksiniz ayri, tuzlu suda tutacaksiniz ayri lisans gerekli.



Biz de her Turk gibi, hadi yaaa kim gelip de kontrol edecek onu dedik :)
Eminim okurken bircok kisinin de aklindan ayni cumle gececektir, sanirim genetik kodlarimizla ilgili bir durum :) Bunun icin gorevli ekipler var ve surekli dolasiyorlar. Hatta gorevleri sadece lisans kontrolu degil gelip kac adet balik tuttugunuzu ve tuttugunuz baligin boyunu olcuyorlar. Izin verilen sayidan fazla yada belirtilen olcuden kucuk balik tuttuysaniz hatri sayilir miktarda para cezasi oduyorsunuz. Ben doganin korunmasi ve gereginden fazla hayvan avlanmasinin onune gecmek icin bu kurallari cok yerinde buluyorum ve destekliyorum.

Fakat Sandy Kasirgasi'ndan sonra malesef ki bircok sey degisti. Baliklarin yuvalari, besinleri, hersey degisti. Denizin icinde ulasilmayan yerlerde hala yatlar, botlar, agaclar, catilar var. Ne deniz kenarindan ne de acilarak balik tutmak pek mumkun degil. Doga'nin gucu karsisinda oyle aciziz ki!

29 Mart 2013 Cuma

Fotograf Sevgisi


Fotograflar benim icin cok kiymetlidir. Durur durur tekrar bakarim, dusunurum, tekrar yasarim o anlari, farketmedigim detaylara dalarim bazen - yasamin telasinda gozden kacan minik, degerli detaylara - Cok sevdiklerimde hep gozumun onunde olsun isterim. O yuzden evimin duvarlari, cercevelerim, buzdolabimin ustu hep doludur. Ozellikle sevdiklerimden cok uzakta yasamaya basladigimdan beri, anlari karelere hapsetmek daha bir onemli oldu benim icin. Profesyonel olmasam da kendimi bildim bileli bende fotograf cekerim.





Fotografi cekmek kadar sergilemek de bir ozen ister. Icinde cok guzel ornekler olan bir blog , ben severek ve ilham alarak takip ediyorum.

The Cheesecake Factory


Ugradigimizda genellikle mide fesadi gecirmeden ayrilmayi beceremedigimiz bir yer.
Porsiyonlari gercekten buyuk ve lezzetli. Sadece ana yemek siparis etmeme ragmen genellikle bir kismini paket aliyorum. Internetten kisacik bir arastirma yaptigimda yakinda Istanbul'da da sube acma planlari oldugunu okudum, Istanbul'un ve ulkemizin gun gectikce yatirim degerinin artmasi mutluluk verici :) canim ulkem, guzel ulkem :)


Adindan da anlasilacagi gibi en iddaali olduklari konu cheesecakeleri, fiuuuuu fiuuuuuuu o ne cok cesit oyle, hangisini yiyeceginizi sasiriyorsunuz. Ben daha yemegin ustune tatliyi yeme basarisini gosteremedim, paket alip sonra yiyorum yada nefsimle savasip almamayi tercih ediyorum.


Sagdaki bol mantarli bir cheeseburger, patetes kizartmasi yerine salata ile ismarladim boylec cok hafif olduguna dair kendimi kandirdim. Digeri de ac doyuran boyutlarinda meatloaf.

Yalniz bir sikintisi var buranin, yemek icin ortalama 30 dakika beklemeniz gerekiyor, hatta bu bazen 50 dakikalara kadar cikabiliyor. Birkac farkli subesini denedim ama hic tenha olanini gormedim. O yuzden denemeye niyetiniz varsa cok acikmadan gitmekte fayda var.

Olur da yolunuz duserse bir deneyin derim.

27 Mart 2013 Çarşamba

New York Tavsiyeleri


Ben New York'u cok seviyorum. Yasadigim yer cok sakin, sessiz, yesillikler icinde. Burda yasamaktan cok memnunum ama bazen sehir yasamini da ozluyorum. Iste boyle zamanlarda NY benim sehir ozlemimi dindiriyor.  Cok uzun yillar Istanbul'da yasarken ve son zamanlarinda sehir yasamindan cok bunalmisken, biri ilerde bu cumleyi kuracagimi soylese inanmazdim heralde. Fakat aliskanliklar her zaman ozleniyormus.




Ben New York'da kendimi Istanbul'da gibi hissediyorum, ayni telas, ayni trafik, ayni stres. Bi yandan da sinirsiz alternatif.
Her zevke, her butceye, her mevsim kosuluna uygun yapilacak seyler  mevcut. Ayni Istanbul gibi, ne kadar cok sey yaparsaniz yapin yapacak birseyler hep var. Bence yasamak icin degil ama gezmek ve tadini cikarmak icin cok keyifli bir yer.

Burayi ziyaret etmek gibi bir planiniz varsa kendi deneyimlerimden birkac tavsiyede bulunmak isterim.




Elektrik voltajı 110 Volttur ve fiş girişleri farklidir. Eğer buradayken kullanmak için Türkiye’den elektrikli bir alet getiriyorsanız bunu goz onunde bulundurun.

New York kesinlikle yuruyerek kesfedilecek bir sehir. O yuzden yaninizda mutlaka rahat yuruyus ayakkabilari olmali.

ABD'de saglik hizmetleri cok pahali, bu yuzden sigorta islemlerini ihmal etmeyin. Ayni zamanda doktor recetesi olmadan receteli ilaclari alamazsiniz, o yuzden duzenli kullandiginiz ilac varsa yaninizda bulundurun. Recetesiz ilaclari marketlerden rahatlikla temin edebilirsiniz.

Sehirde turistik bircok yeri ziyaret etmek istiyorsaniz City Pass'den faydalanmanizi tavsiye ederim.

T.C New York Baskonsoloslugu yakin bir zamanda tasindi. Yeni adresi:
825 3rd Avenue, 28th Floor, NY, 10022



NYC'nin en populer bolgesi olan Manhattan bir ada ve burada yonunuzu bulmaniz cok kolay, sehir cok duzenli bir sekilde planlanmis. Adayi dikine kesen yollar 'avenue' , adayi enine kesen yollar 'street' olarak adlandiriliyor ve bunlarin hepsi 1-2-3-4 seklinde numaralandirilmis. 




Yaninizda tasiyacaginiz basit bir harita veya telefonunuza yukleyeceginiz genel yada  subway (metro) haritalari isinize kesinlikle yarayacaktir.

Alisveris yaptiginizda kasada toplam ucretin uzerine %11 Tax yani vergi eklenecegini unutmayin.

Restoranlarda ortalama %15 bahsis vermeyi unutmayin.


Hava sicakliklari Istanbul'la genel anlamda benzerlik gosterse de yaninizda birkac alternatif bulundurun. Ozellikle yazin yaniniza mutlaka ince bir hirka, sal vb. tavsiye ederim. Cunku restoranlar ve toplu tasimalar titreyecek kadar soguk olabiliyor. Serinlik bende severim ama bu kadar sogutmanin mantigi ne cozebilmis degilim?Burdan yetkililere seslenmek istiyorum azcik dereceyi kontrol edin ya n'olur :)

Yapacak coooook sey var. O yuzden de dersinize calisip gelin, Planiniz olsun ama esnek tutmaya calisin cunku NY her kosesinde sizi sasirtacak detaylara sahip.

Simdilik ilk aklima gelenler bunlar, keyifli gezmeler :)










Kisa Saclar Icin Topuz

Cok uzun yillar saclarimi uzun kullandim, 6 ay kadar once de Bob modeli kestirdim. Kisa sac kesinlikle kullanim acisindan rahat, yikamasi, kurutmasi kolay. Fakat arada uzun saclarimi da ozlemiyor degilim, en cok da cesit cesit yaptigim topuzlari. Saclarim uzayana kadar bu modelle idare edecegim sanirim. Ne garibiz uzunken kisaya, kisaysa uzuna, kivirciksa duze, duzse kivirciga, koyuysa aciga ozeniyoruz. Hep olmayana meyilimiz.





Life of Pi / Pi'nin Yasami

Birkac kisiden mutlaka izle tavsiyesi alsam da nedense bu filmi pek izlemek istemedim.
Hani olur ya bazen nedensiz onyargilarimiz olusur, biz de anlamsizca onu takip ederiz.
Aslinda bu konuda kendimi gelistirmeye hep gayret ettim, hala da ediyorum.
Film 11 dalda Oscar'a aday gosterilip 4 dalda da odulu alinca izlemek sart oldu.


Hindistan'li Pi Patel'in ilginc hayat hikayesi anlatiliyor filmde. Ayni zamanda Kanadali Yann Martel tarafindan kaleme alinan bu eser 7 milyondan fazla satmis. Ben izledikten sonra keske daha once izleseymisim dedim, gercekten gerek efektleriyle, gerekse de hikayesiyle etkileyici bir olmus.



Bugun Benim Icin Mutluluk

Mutlu olmak icin ille de cok seye ihtiyac yok.
Bugun benim icin mutluluk bi kitap, bi cay :)


25 Mart 2013 Pazartesi

Ucakta En Iyi koltuk Nasil Bulunur?



Uzun ucuslar konusunda deneyimliyseniz hangi koltugun daha konforlu oldugu hakkinda fikir sahibisinizdir.
En avantajli koltugu bulabileceginzi bircok internet sitesi de mevcut. Tek yapmaniz gereken ucus bilgilerinizi girmek. Sonrasinda karsiniza ucagin basit bir plani geliyor. Buradan hangi koltuk avantajli, hangisi sorunlu gorebilir ve koltuk seciminiz buna gore yapabilirsiniz. Iyi ucuslar :)





22 Mart 2013 Cuma

Baran, Naif bir Ask Hikayesi

Iranli yonetmen Majid Majidi'nin 2001 yili yapimi filmi Baran.
Bazi filmler vardir, gozunuzle degil de yureginizle izlersiniz, hafizaniza degil de kalbinize yer eder.
Iste Baran benim icin boyle bir filmdi.


Umudu, caresizligi, sevdayi, cabayi , olani feda etmeyi, yetmediginde yoktan var etmeyi, yeri geldiginde kendinden vazgecmeyi oyle guzel, oyle yalin anlatmis ki. Tum zorluklara ve onca hoyratligin arasinda oylesine yalin oylesine naif bir ask hikayesi.

Tavsiye ederim.


21 Mart 2013 Perşembe

Amerika'da Ucuz Alisveris


Biliyorum hic sevmiyorsunuz :)
Zorla yapiyorsunuz ama bi okuyun bakalim belki lazim olur.

Amerika'da dogru yeri ve zamani biliyorsaniz gercekten Turkiye ile kiyaslandiginda cok ucuza ve cok kaliteli alisveris yapabilirsiniz. Ozellikle teknoloji, markali kiyafet, canta, ayakkabi, kozmetik ve parfum fiyatlari sizi sasirtabilir.

Piyasaya yeni cikan her urun heryerde oldugu gibi burada da bir sure degerinden de yuksek fiyata satiliyor. Ben cok acil ihtiyacim olmadikca neredeyse hic sezon alisverisi yapmiyorum. Cunku cok kisa sure icinde fiyatinin yarisindan bile asagi inecegini biliyorum. Gerci burda tuketici haklari gercekten cok hassas bir konu, buyuk magazalardan alisveris yaptiginizda, fisiniz elinizde oldugunda, urun kisa surede icinde indirime girdiyse ve indirimden faydalanmak istediginizi belirttiginizde kullanmis olsaniz dahi islem yapip indirimi size yansitiyorlar. Musteri memnuniyetini uc bes kurusluk kardan daha onemli tutup uzun vadeli musteri kazanma politikasi izliyorlar. 

Bu kendi basina upuzun bir konu, bir Turk olarak cok sasirtici orneklerle karsilastim :) Yok artik dedigim seyler oldu! Neyse donelim ucuz alisverise...


Eger bir sureligine tatil yada is seyahati gibi bir nedenle geliyorsaniz ve paket teslimi yaptirabileceginiz bir adres varsa gelmeden online alisverisinizi yapmanizi tavsiye ederim, boylece geldiginizde urunler de gelmis olur, begenmediginiz urun olursa iade islemini de yapabilirsiniz.



Ucuz alisverisin en onemli sirlarindan biri de kuponlar ve indirim kodlari.
Gazetelerden, dergilerden ve kupon icin hazirlanmis internet sitelerinden elde edbileceginiz gibi surekli yasayan bir tanidiginiz varsa onun posta kutusuna da bol bol geliyordur. Hatta sizi cok seviyorsa kendine ait magaza uyelik kartlarindan faydalanmanizi bile saglayabilir.  Ayrica sevdiginiz yada alisveris yapmayi dusundugunuz markalarin internet adresine de mail adresinizi birakirsaniz size genellikle indirim kuponu gonderirler. Tommy Hilfiger, Gap, Timberland vb. bircok marka bu hizmeti sagliyor.



Bir de tadindan yenmez, bakmalara doyulmaz bazi mekanlar var ki mutlaka ugramak gerekir.
Buralara ugramadan baska yerlerden alisverisinizi yaparsaniz sonra cok pisman olursunuz. Marshall, Tjmaxx, Ross Dress for Less ilk aklima gelenler. Cok iyi markalari sasirtici fiyatlara bulmaniz cok olasi. Mesela 3 $'a Nike spor ayakkabi, 10 $'a Levis kot gibi. Tabi bu kadar iyi firsatlar her an denk gelmiyor, onu da belirtiyim ki beklentinizi cooook yuksek tutmayin.


Ayrica her magazada clerance denilen indirim bolumleri vardir.Genellikle tek kalan yada sezonu biten urunlerin bulundugu yerdir. Mutlaka gozden gecirilmelidir!

Her bolgede outletler bulunur, Internetten kisa bir arastirmayla o bolgedeki outletleri ogrenebilirsiniz.


Son olarak nacizane tavsiyem; abartmayin :)
Ufak tefek derken topladiginizda butcenizde koccaman bi delik olmasi olasi, ben hic yasamadim, diyenlerin yalancisiyim :)
Bu alisverislerin bir de bavula sigdirma ve bagajin tartilma asamasi var ki!!!!!! Bir bilet parasini daha her an kaptirmak mumkun.



Kensi deneyimlerinden olusan fikirlerim umarim birilerinin isine yarar. Herkese keyifli alisverisler.

Benim de soyleyeceklerim var! 3



Biraz tersten oldu ama iyi oldu :) Ilk once 3. kitabini okudum, elimde bir de ilk kitabi var sirasini bekliyor.
Umut Sarikaya'nin uzun zamandir karikaturlerini severek takip ederim, kose yazilarini ise karikaturlerinden daha da cok severim, okurken genellikle bende o ani yasiyormus hissi uyandirir anlatim tarzi. Bir de detaylara olan ozenini cok severim, her karikaturist yada yazar iyi gozlemcidir genellikle ama Umut Sarikaya bu konuda cok iyi. Yas olarak da ayni jenerasyona denk geldigimizden sanirim cizdigi ve anlattigi seyler kolayca canlanir aklimda, bazen gulumsetir, bazen uzer, bazen ozletir.

Bu kitapta gercek dunya ile hayal dunyasi arasinda gidip geliyorsunuz, bir anda birinden digerine gecebiliyorsunuz. Kisa bolumlerden ve birbirinden bagimsiz yazilardan olustugu icin her an her yerde kolaylikla okunabilir, ebat olarak da kucuk oldugu icin tasinmasi rahat. Detayli betimlemeleri seviyorsaniz Umut Sarikaya karikaturlerini, kose yazilarini ve kitaplarini tavsiye ederim.


20 Mart 2013 Çarşamba

Kahperengi

D&R'da gezerken birden dikkatimi cekti kitabin adi, yazarinin Hande Altayli oldugunu gorunce hemen aldim. Diger kitaplarini da okumus ve surukleyici hikayeleri nedeniyle sevmistim. Aska Seytan Karisir ve Maraz'dan sonra 3. kitabi  Kahperengi, oldukca surukleyici bir roman, bir solukta okunuyor. Icinde carpici cumleler de var.

"Herkesin kiyameti kendine koptugundan ve herkesin yangini kendini yaktigindan, icinde oldugunuz karanligin ne kadar koyu oldugunu kimse goremez. Gecer derler, sadece bilmis bir tavirla, gecer merak etme. Dogrudur soyledikleri, gercekten de gecer ama ancak sen tek basina, o karanlikta yeterince uzun sure yurudukten sonra."

Ben icinde kendimden bir parca buldugum, ruhuma dokunan bir cumle okuyunca okumaya ara verip dusunmeyi, o cumleyi icime sindirmeyi, aklimda yer etmesini severim. Hande Altayli'nin tarzi da bana gore sade ama etkileyici. Bir solukta okunacak birsey ariyorsaniz tavsiye ederim.

19 Mart 2013 Salı

Bahar Dali

Cok severim ben bahar dalini, o narin durusunu, rengini, nesesini, coskusunu. Icime bir sevinc dolar, bakmalara doyamam. O yuzdendir evimin her yaninda fotograflari, resimleri bulunur, gordukce ohh miss icim acilir. Bu yil da sabirsizlikla bekliyorum acmalarini.


Amerika'da Hayat


Bir suredir Amerika'da yasiyorum.Geldigimden beri dikkatimi ceken, bana bazen degisik, bazen garip bazen de guzel gelen seylerle karsilasiyorum. Rahatsiz oldugumda oluyor, farkinda olmadan alistigim da yada hale alisamadigim. Aklima ilk gelenleri kisaca bir siralayacagim;



·         Cok genis bir araziye sahip bir ulke oldugundan yerlesim yatay ve mumkun oldugunca mustakil, tabi ki Manhattan gibi orneklerin disinda.
·         Bahceler, balkonlar cok genis ve bakimli ama pek kullanmiyorlar, yaz sezonu basinda bir barbeku partisi bir de sonunda.
·         Ev araken sigara icilen – icilmeyen, hayvan kabul eden – etmeyen olmasi onemli.
·         Sigara kullanim orani ulkemizle kiyaslandiginda gercekten cok dusuk.
·         Kurallar sadece konulmus olmak icin koyulmamis, uygulanmak icin konulmus, yaptirimlar agir.
·         Restoranlarda garsona minimum %15 ( maksimumda keyfinize kalmis)bahsis verilmek zorunda, sistem buna gore kurulmus. Bir cok restoranda servis elemanlari dusuk bir ucretle calisiyor ve asil gelirlerini tiplerden elde edilyorlar. Bu yuzden de garsonlar mumkun oldugu kadar hos sohbet, ilgili, alakali davraniyorlar. Hatta bu durum bazen bunaltici olabiliyor. Mesela yemegi servis ettikten sonar defalarca memnun kalip kalmadiginizi sormalari yada bir eksik var mi hersey iyi mi diye control etmeleri. Ilgi gereken oranda olunca keyif verici ama fazlasi bunaltici.
·         Bahsisi banka kartinizla da odeyebiliyorsunuz.
·         Iceceklerde ozel olarak belirtmediginiz takdirde yaz kis buzla servis ediliyor.
·         Porsiyonlar gercekten buyuk, oyle ki istahli biri olmama ragen cogu zaman yemegin yarisini paket aliyorum daha sonar yemek icin.
·         Buyuk birkac sehir disinda toplu tasima neredeyse yok. Markete bile gitmek icin araba kullanmak zorunda oldugunuz icin her ailenin kisi sayisina bagli birden cok arabasi var.
·         Vergiler nedeniyle benzin, araba, teknolojik aletler, markali tekstil urunleri ve makyaj urunlerinde Turkiye’ye gore ciddi fiyat farki var. Hele outlerden alisveris yapilirsa yada indirimler takip edilirse gercekten cok iyi karli alisverisler yapilabilir.
·         Otobus soforlerinin emniyet kemeri takmasi bana ilginc gelmisti ilk baslarda, sehirler arasi hatlarda bayan soforler de mevcut.
·         Afet vb. Durumlar konusunda cok hassaslar hatta bazen abartiyorlar. Ornegin en ufak bir hava muhalefeti  haberinde marketler yagmalaniyor. Su bile bulmak zorlasiyor.
·         Eyaletler arasi kanun, kural ve vergilerde degisiklik var. Bir urunu bir eyalette farkli bir baska eyalette farkli fiyata almaniz mumkun.
·         Yayalar cok onemli, butun trafik sallana sallana gecen bir yayayi sabirla beklemek zorunda.
·         Okul servisleri ogrenci indirirken ve bindirirken kirmizi bir isik yakiyor ve bu isigi gordugunuz zaman yolun iki tarafindaki arac trafigi de belli bir measafe birakarak durmak zorunda. Cocuk guvenligi icin cok guzel bir uygulama bence.
·         Selamlasmak cok yaygin, tanisaniz da tanimasanizda yolda, markette, butikte yuzeysel bir hal hatir soruluyor.
·         Inanilmaz bir hazir gida pazari var, obeziteninde en onemli tetikleyicilerinden biri.
·         Her urunun kirk ayri cesiti var.Tuzlusu, tuzsuzu, az yaglisi, yagsizi, sebzelisi, sadesi, organigi…


18 Mart 2013 Pazartesi

Uzun Hikaye

Herkesin zamansizliktan yakindigi su gunlerde benim bolca bos vaktim var, sebebi uzun hikaye...
Bu cumleyi yazarken gulumsedim cunku bu postta "Uzun Hikaye" filminden bahsedecegim. Filmi az once izledim, filmin mi etkisi bilmiyorum ama kendiliginden bu cumleyi kurdum.

Instagramda dun sans eseri rastladim bu filmin ismine ve bugun izledim. Sicak ve samimi bir film, oldukca uzun sureli (120 dakika) olmasina ragmen surukleyiciydi ve benim gibi detaylari izlemeyi seven biri icin de oldukca keyifliydi. Bazi sahnelerde icim sizladi ama kesinle agir bir duygu somurusu yoktu filmde, bir yandan da tarihlerdeki rakamlar degisse de degismeyen zihniyetleri gosterdi bana. Filmin sonunda bende kalanlar; Kenan Imirzalioglu'nun gozlerini kisarak sicacik gulumsemesi, saka kusu, pencere onunu susleyen kupe cicegi ve uzun hikayeler yazmaya degen sevdalar.

Canim Sevdigim

Bazen cehennemim oldun ama cokca cennetim.
Bazen derdim oldun ama cokca dermanim... Diye basladim yazima, cok daha guzel, cok daha suslu bir kutlama yazisi yazabilirdim tabi ki ama gercek olur muydu?

Hergun bizim icin bir baska sinav. Sinavlarimizi ayni cati altinda, yuvamizda 5 yildir birlikte gecmeye gayret ediyoruz. Dustugumuzde birbirimizin elinden tutup kaldirdik, bazen sadece sessiz bir omuz olduk birbirimize guvenle yaslanacak, bazen arkadas, bazen anne baba, bazen sevgili. Semt degistirdik, ulke degistirdik, cok kalabaliklardan, cok yalnizliklara gectik, bazen yaraladik kendimizi yada birbirimizi ama sessizce yaramizi saran da yine biz olduk. Gun oldu cok durgun sularda yuzduk, gun oldu dalgalarla keyif yaptik ama firtinalar gelince de kacmadik, savastik, sabirla bekledik yine gunesin bizim icin dogusunu.

Simdi geriye donup baktigimda hatalarimla, dogrularimla uzun bir zamanin muhasebesini yapiyorum ve seninle uyandigim her sabah icin cok sukur diyorum.