30 Nisan 2013 Salı

Kilo Vermede Etkili Yontemler

Kilolarla bi cok kisi gibi benim de basim dertte :( Su anda son durum geldi bahar aylari, titrer gobek yaglari seklinde :)  Sadece yaz donemi icin degil, yilin tamaminda saglikli beslenmeye ve mumkun oldugu kadar hareketi arttirmaya calisiyorum. Hormonal problemlere bagli metabolizma hizimin oldukca yavas olmasi nedeniyle bu surec benim icin, birlikte yasamayi ogrenmem gereken bir durum. Ama demek degil ki bu bahane yuzunden iplerin ucunu birakacagim. Bu bir mucadele ve ben mucadele etmeyi severim.

Herkesin metabolizmasi, yasi, beslenme tarzi, saglik durumu farkli. Bu yuzden beslenme ilgili konularda kesin konusmak cok yaniltici olur. Fakat benim cok arastirdigim bir konudur, bunun egitimini de aldim. Aldigim egitimler ve edindigim tecrubeler sonucunda bana kilo verme konusunda faydali olanlari not etmek istedim. Belki benden baska birilerin de isine yarar.

  • Aksam yemegini erken yeme ve sonrasinda birsey yememe, ozellikle yemek ustune gec saatte yenen meyve kilo alma sebebi 
  • Bol su icme 
  • Kabuk tarcinli ve dilimlenmis limonlu su icme. Bu bende hemde istah kontrolunu sagliyor hemde lezzetini seviyorum. Tarcinin faydalarini okumak isterseniz tik tik
  • Asitli icecekler ve meyve sularindan uzak durma, yenilen kadar icilen seylerinde kalorilerine dikkat etme 
  • Disarda yerken kalori kontrolunun zor olmasi ve hep daha kalorili alternatiflerin cekici oldugu icin mumkun oldugu kadar evde yeme 
  • Evde abur cubur bulundurmama 
  • Alisverise mumkunse tok karnina cikma 
  • Yuruyebilecek her yere yurume, merdivenleri kullanma
  • Meyveninde seker icerdigini bilerek kontrollu tuketme 
  • Tuzu,seker ve unu  mumkun oldugu kadar hayattan cikarma 
  • Cok acikmadan birseyler yeme yani ara ogun 
  • Aynaya bakma, cok cok etkili bi yontem :)
  • Vakit sikintisi varsa ip atlama, merdiven cikma, trambolin, mekik gibi kisa sureli aktiviteler yapma. 5 dakika yapmak bile nabzi yuksektiyor. 
  • Bir davete gideceksem evde saglikli birseyler atistirip cikma boylece orda cok daha az kalorili gidalar tuketme 
  • Tatli krizlerinde elma dilimi ustune tarcin serpip yeme, tarcin kan sekerini duzenledigi icin tatli istegini azaltiyor
  • Sabah kalkinca ve aksam yatarken su icme. Bu kabizlik probleminin tedavi yontemlerinden de biri ayni zamanda
  • D vitaminin kilo verme uzerinde olumlu etkisi oldugu icin gunde 15 dakika gunes gorme, ayni zamanda psikolojik olarak da cok olumlu etkiliyor. (herhangi bir sebepten gunes isigindan surekli mahrum kaliyorsaniz doktor kontrolunde d vitamini takviyesi yararli olabilir)
  • Duzenli kan tahlili yaptirma ve herhangi bir vitamin mineral eksigi var mi takip etme
  • Arkadaslara ve aileye saglikli beslendigini, sagliksiz seyler icin israr edilmemesini rica etme. 
  • Disarda arkadasimlarimla bulusacaksam saglikli alternatifleri de menusunde bulunduran bir yerde randevulasma. 
  • Canim cok tatli istediginde mumkunse bir porsiyonu yanimdakiyle paylasma. Ozellikle evde tatli, hamur isi yapmama. Cunku ikram edildikten sonra kalan malesef size kaliyor. Yapsam da az yapma, kalani buzluga atma hatta bazen gelenlere paket yapip verme
  • Motivasyonumu kaybettigimde yada bir gun ipin ucunu kacirdigimda koyvermeme, bir sonraki ogun kaldigim yerden devam etme. Bir ogun fazla yediysem diger ogunlerde hafif yiyerek dengelemeye calisma. Ama ogun atlamama, cunku bu metabolizmayi yavaslatiyor. 
  • Bir yuruyus yada diyet arkadasiniz edinme
  • Internetteki zayiflama bloglari, oncesi sonrasi resimlerini takip etme
  • Birsey izlerken ne kadar yedigimin farkina varmiyorum bazen o yuzden mumkun oldugu kadar bilgisayar, tv karsisinda bisey yememe, sekersiz cay benim icin en guzeli
  • Diyet iceceklerin kutusunda yazan sifir kalori ibaresine aldanmama.  Icindeki tatlandiricilarin yapay oldugunu unutmama. Detayli bilgi icin tik tik
  • Nefsim yoldan cikmak istediginde bazen cok zor olsada kendime telkinde bulunma, bir anlik keyiften sonra pisman olacaksin, tadini biliyorsun, istedigin kiloda olmak tum yemeklerden daha guzel diyerek kendini ikna etme. Tum telkinler ise yaramadiginda tadina bakma ama illa tabagi yada porsiyonu bitirmeye calismama,. O kaldi atilmasin bu kaldi dokulmesin diye mideme cop kovasi muamelesi yapmama 
  • Mumkun oldugu kadar dogal gidalar tuketme, islenmis gidalardan uzak durma.
  • Paket okuma aliskanligi edinme, icindekiler bolumunde okuyamadigim veya ne oldugunu anlayamadigim seyler varsa uzak durma
  • Sikilmakla acikmanin farkini bilme, susuzlukla aclik duygusu da karisabiliyor. Yanlis alarm durumuysa yani yeni birseyler yendiyse once su icme ve biraz bekleme 
  • Yanimda saglikli ara ogunler bulundurma. Elma, badem, ceviz, sut, meyveli yogurt gibi 
  • Kulaktan dolma aclik diyetletine, zayiflama haplarina, kremlerine, oturdugun yerde kilo verdirecegini vaad eden uyduruk spor aletlerine yuz vermeme 
  • Ac kalip metobolizmayi aclik moduna sokmama 
  • Spor yapmamak icin bahane yaratmama
  • Herkesin metabolizmasinin farkli oldugunu kabullenme, yani arkadasin butun gun abur cubur yiyor ve fit kaliyorsa bu onun sansi. Baskalariyla degil kendinle yarisma.
  • Kendimi ve bedenimi sevme, sahip olduklarima sukretme ama daha iyisi icinde her zaman gayret etme. Olumlu dusunme ve hayatin tadini cikarma :)
Benim ilk aklima gelenler bunlar siz neler yapiyorsunuz?


29 Nisan 2013 Pazartesi

Bugun Ben...

Hafta sonumu cok keyifli gecirmeme ragmen bu sabah kalktigimda ruhum da hava gibi griydi. Gozlerimi actim, perdenin araligindan gokyuzune baktim, hergun civil civil oten kuslarin sesini aradi kulaklarim, cama vuran minik yagmur tikirtilari disinda hic ses yoktu. Bedenim de ruhum da kalkmak istemedi, biraksam kendimi yillarca yatardim sanki o yatakta. Gozlerim acik oylece yattim bi sure, bos bos hicbirsey dusunmeden, aklim hala kuslardaydi. En sevdigim seylerden biri o seslerle gune baslamak, onlar da bu sabah kalkmak istemedi heralde dedim icimden.


Kalktim bir cay koydum, kaynama sesini duymak bile zor geldi, offf kalkip demlemek gerekiyor simdi dedim. Sonra cayimin yaninda bir lokma biseyler atistirip gecistirdim kahvaltiyi, oysa ki en sevdigim ogundu. Hava gittikce karardi, ben gittikce miskinlestim. Sanki ruhum uzulmeye yer ariyordu, durup eski kirginliklarimi hatirlatiyor, kabuk tutmus yaralarimi kasiyordu. Nedensizce mutsuz ve yorgundum. Yapilmasi gerekenleri dusundukce daha da cok yoruluyordum, oturdugum yerde saatle pazarlik yapiyordum, 15 dakika sonra, bucukda kalkicam diye. Bilgisayarin basinda hic ilgimi bile cekmeyen videolar izleyip, sacma sapan yazilar okuyarak epey bir sure gecirdim. 

Yagmur biraz yavaslamisti ama ciselemeye devam ediyordu, balkonun kapisini actim, yuzume nemli bir serinlik carpti. Yesermeye baslayan agaclara bakarak derin bir nefes aldim, topragin kokusu doldu burnuma.Cikip biraz yurumeli dedim kendi kendime, ama icimdeki tembel hemen vazgecirmek icin elinden geleni yapti. Ne isin var bu yagmurda disarda, islanacaksin, usuyeceksin, otur iste evde tertemiz, is cikarma kendine...
Hep genelde sesi kisik olan o huysuz tarafim bugun ipleri eline almisti.


Dinledim onu sakince, beni koruma bahanesiyle siraladigi bahaneleri sabirla dinledim. Icten ice hak da verdim coguna yada belki hak vermek istedim. Sonra ikna etmeye calistim huysuzu, hadi cikalim, usursek doneriz, birkac damlanin ne zarari olacak kurur gecer, acik hava iyi gelecek dedim. Huysuzun hic hosuna gitmedi bu sozler, son care ertele diyordu, sonra cikarsin. Yok dedim, ben cikiyim, bilmiyor musun her yuruyusun sonunda kendimi hep cok daha iyi hissederim. Gonulsuzce sen bilirsin ne yaparsan yap ama hasta edeceksin bizi dedi.

Ustumu giyindim ciktim disari, yuzume vuran minicik tanelerle yurumeye basladim. Once biraz serin geldi, birkac dakikaya isindim, her adimda ferahladim, her adimda huysuzun sesi kisildi. Zamanla kendimi ne kadar cok korumaya basladigimi dusundum, kizdim biraz kendime. Yagmurda oynamanin keyfini ne cabuk unuttun. Yagmurda islanirsin, ruzgar da usursun, kar var kayar dusersin, cok sicak yanarsin... Cocukken de hepsi vardi ama hic umrumda olmazdi, oynamanin onune hicbir bahane gecemezdi. Annemden isitecegimazara ragmen tadini cikarirdim hepsinin. Yeni kararlar aldim yururken her zamanki gibi. Bugunku en onemli karar; hava kosullarini tembellik icin bahane etme oldu.


Yuruyusun sonunda az onceki halimden eser yoktu, beni islatan damlalara bende agaclar, cicekler gibi minnettardim. Saclarim, yuzum, kiyafetlerim islak ama ruhum arinmis ve dingin dondum eve. Sonra bir cay yaptim, demlemeye usenmeden :)

26 Nisan 2013 Cuma

Mahalle Kahvesi

Taksim'de Istiklal Caddesi'nden asagiya yalniz basima avare avare dolastigim bir bahar gunu YKY'den almistim bu kitabi, arkasini bile okumadan sadece adini sevdigimden. Bana nedense Kazdaglari'ndaki Adatepe Koyu'nu ve koyun ortasindaki koy kahvesini hatirlatti. O heybetli cinar agacinin altinda icilen caylara, yenilen gozlemelere, zeytine, peynire, zeytinyagina doyum olmaz. Havasi, manzarasi da ayri guzeldir.
Ne kadar ozledim Kazdaglari'ni, cocuklugum Ege'de gectiginden bende yeri ayridir oralarin.

Birbirinden bagimsiz kisa hikayelerden olusuyor bu kitap, seviyorum boyle kitaplari. Hikayeler yazarin siroz hastaliginin ilerledigi donemlere denk geliyor. Sait Faik'in hikayeleri bende sohbet etme istegi uyandiriyor, o anlattigi kahvedeki masanin yanina bir sandalye cekip oturma istegi yaratiyor sanki. Siradan insanlar, gundelik olaylar ama satir aralarinda derin tespitler... Keyifli okumalar.


25 Nisan 2013 Perşembe

Pastel Renkli Bir Alisveris

Annem her fedakar Turk annesi gibi yillarca bana ceyiz biriktirdi. Yapma, etme desekte cevap hep ayniydi 'Ben yapiyim siz istemezsiniz kullanmayin' yada 'Bi eksiginizi kapatir sonra istediginizi alirsiniz".  Aslinda hakliydi evlenme telasina dusuldugunde oyle cok alinacak, yapilacak sey cikiyor ki hazirdakiler gercekten bir cok ihtiyaci kapatiyor. Sonra evlilik sonrasi ziyaretlerde de bol bol kahve fincani, cay ve su bardagi, paketi acilmadan en az 10 ev gezmis borcamlar geldi :) Bi ara evde 15 takim kahve fincanim vardi. Ben bunlarin buyuk bir kismini anneme ve kayinvalideme verdim. Birkac tanesini de kullandim. Ihtiyaci karsilasa da cok da zevkime gore degildi bazi seyler. Zaman zaman ufak alisverisler yaparak kullanmaktan daha cok zevk alacagim hale getirmeye calisiyorum esyalarimi. Ama acelem yok denk geldikce aliyorum. Zaten ben sinirli surede yada almis olmak icin yapilan alisverislerden hic hoslanmam. Bu yuzden evlenirken de cok eksikle evlenmistim, her ne kadar anneler bu konuda kalp krizi gecirse de sirf tamam olsun diye bisey almadim.

Bu aralar gozum mutfak esyalarina cok takilir oldu. Aslinda Cath Kidson'dan bir takim begendim kahvalti icin fakat Amerika'da subesi olmadigi ve ulasim icin de ekstra ucret vermek istemedigimden burda bulabilecegim markalara yoneldim. Lenox'un guzel bir takimina denk geldim Macy's'de (Boyner tarzi bir zincir) sonra Amazon'dan da ayni takimin fiyatini karsilastirdim.  Amazon'da 4'lu kupa seti 35$, 4'lu tatli tabaklari da 30 $'di. Amazon'da daha ucuza denk gelince ordan 2'ser set siparisimi verdim ve 2 gunde kapimdaydi. Kapiyi actigimda gelecegini bildigim halde paket gorunce cok seviniyorum. Icinde ne oldugunu bilmiyormus gibi telasla aciyorum her seferinde.

Guzel takimlarim bunlar:


Hem bulasik makinasina hemde mikrodalgaya girebilmesi benim icin cok guzel.
Simdi bu ic acici pastel renklerle kuracagim kahvalti sofralarini ve agirlayacagim misafirlerimi sabirsizlikla bekliyorum.

Incecik porselen yapisini ve renklerini ben cok sevdim, umarim sizde begenmissinizdir.
Hoscakalin :)





Bahar Kapida :)


23 Nisan 2013 Salı

Trambolin Egzersizi

Bir televizyon programinda saglikli yasam ile ilgili tavsiyeler veren uzmanin ovguyle bahsetmesi sonucu bir  trambolin dikkatimi cekti, uzman gunde 10-15 dakikanin bile cok etkili oldugunu soyledi. Ayrica tiroid hastalari uzerinde olumlu etkileri oldugunu da vurgulayinca almaya karar verdim. Internetten epey arastirma yaptim. Bircok kaynakta uzun uzun tum faydalarini okudukca daha da cok almak istedim. Oldukca da zevkli gorunuyordu. Amazon'dan almayi planlarken girdigimiz bir spor magazasinda denk gelince aldik.



Disardan cok kolay gibi gorunsede ciddi performans gerektiriyor. Nabziniz cok kisa surede yukseliyor ve terletiyor. Hem denge hem de kardiyo egzersizini ayni anda yapmanizi sagliyor. Uzmanlar 5 dakika ile baslamanizi, zamanla sureyi arttirmanizi tavsiye ediyorlar. Tasimasinin kolay olmasi ve az yer kaplamasida cok guzel. Birseyler izlerken de rahatlikla yapilabilecek bir egzersiz. Trambolinin faylarini okumak isterseniz tik tik

Youtube'da bir suru trambolin workout'u var. Ben simdilik iki tanesini denedim. Sonuc almak icin tabi zamana ihtiyac var ama ertesi gun hissedilen kas agrilarindan etkili oldugunu dusunuyorum.



Bol sporlu gunler :)

22 Nisan 2013 Pazartesi

Bahar Geldiginde Mi Ben Boyle Olurum?

Gunesli guzel bir bahar gunu, ne sicak, ne soguk, aydinlik, ferah. Uzun uzun yurudum, bol bol fotograf cektim. Boyle havalarda doyamiyorum disarda olmaya, yakmayan gunesin tenimde dolasmasina. Bazen arkadaslarim bazen de bi cay, kitap, dergi yarenlik ediyor bana. Bi yandan da ozlediklerim geciyor bolca aklimdan, gordugum her guzelligi, yasadigim her mutlu ani paylasmak onu ortak aniya cevirmek istiyorum. Yalnizken de hayallere daliyorum, anilari kurcaliyorum, renklerin buyusune daliyorum gidiyorum derinlere...











Bridal Shower Hediyesi

Ilk kez bir bridal shower'a davet edildim. Ne yapmali, ne etmeli diye dusundum. Cok sevdiklerimi sevindirmek istedim. Hediyeleri cok severim ama el yapimi olanlarin kiymeti bir baskadir benim gozumde. 
Bu yuzden kurabiye yapmaya karar verdim. 

Once kurabiyeleri pisirdim, sonra susledim.
Hobi malzemeleri satan bir dukkanda bu paketi gorunce havalara uctum, hazirladigim kurabilerin sunumu icin cok guzel olacagini dusundum. Paketin icindeki katlanmaya hazir minik kutulari, kurdeleleri ve etiketleri cok sevdim :)
Kutulari katlayip, kurdeleleri hazirladim. Bir taraftan da etiketlerin baskilarini esim yapti. Etiket kismi kucuk bir sinir harbine sebep olsa da sonucu guzel olacakti.
Kutulara kurabiyeleri yerlestirdim. Kutular karton oldugu icin kurabiyenin kutuya yag vermemesi icin kucuk plastik posetler kullandim.
 Etiketler eklenip, fiyonklar da atilinca sonuc boyle oldu.
 Sonunda ikramliklar arasinda yerlerini aldilar.
Biraz yorucu olsa da ben her asamasindan keyif aldim. Hele de gelin hanimin :) yuzundeki mutlulugu gorunce tum yorgunlugum gecti. Mutlulugun bir parcasi olmak oyle keyifli ki.

Hoscakalin  :)

17 Nisan 2013 Çarşamba

Bir Apaci Masali

Alisveris yaparken oylesine aldigim kitaplardan biriydi, kitapla ilgili hicbir fikrim yoktu. Dizustu edebiyat serisiyle Pucca ile tanistim, sonrasinda bircok kitap okudum bu seriden. Genelde eglenceli ve kolay okunacak birseyler istedigimde elimin gittigi kitaplar oldu. Fakat bu kitap digerlerinden biraz farkli cikti. Bazi yerlerinde huzunlu, bazen komik, bolca kufurlu, trajikomik Turkiye gercekleriyle ilgili etkileyici tespitlerin oldugu bir kitap. Ozellikle cocuklukluguyla ilgili bazi aci anilari oylesine yalin anlatmis ki, okurken icim sizladi.

Kitabin yazari Angutyus deneyimli bir Eksi Sozluk yazari. Uzun zamandir Eksi Sozluk'u takip etmeme ragmen daha once dikkatimi cekmemisti, belki entrylerini okumusumdur farketmeden. Kitabini 2 gunde bitirdim, su gibi akip gidiyor sayfalar. 2. kitabi Kebapman'i de almak istiyorum.


Uzun Uzun Yollari Astik Geldik


Bugun liseden bir arkadasimla bulustum, uzun yillar sonra dunyanin bir ucunda New York'da yine kesisti yollarimiz. Bol bol sohbet ettik, eskiyi yad ettik, ailelerimizden, yasadiklarimizdan bahsettik. Hala ayni suratlara sahiptik ama ayni simalar degildik. Bir olgunluk, yasanmislik vardi artik ikimizinde yuzunde, her gecen yilin biraktigi minik izler.
Koklu bir dostlugumuz oldugu icin ara ara kopukluklar olsada samimiyetimzi hic yitirmemistik. Insan eski dostunun yaninda ne kadar rahat oluyor,birbirine karsi hep aralik olan kapilarini guvenle sonuna dek aciyor, ailevi sorunlarini, mutlulugunu, hayallerini, endisesini ictenlikle  paylasabiliyor yanlis anlasilma yada yargilanma endisesi olmadan. Biz birbirimizi defolarimizla seviyoruz ve bu o kadar kiymetli ki.

15 Nisan 2013 Pazartesi

Evde Spor / Insanity / Turbo Fire

Amerika'ya tasindigimizda kisa bir sure otelde kalip en kisa surede ev bulmayi planliyorduk. Fakat malesef evdeki hesap carsiya uymadi, ayni zamanda esyalarda Turkiye'den deniz yoluyla bir ay gibi bir surede gelecekti o da olmadi. Otelde kalma ilk birkac gun bana keyifli gelse de bi sure sonra sikinti verir. Ne kadar icine kendi esyalarimizdan kucuk bir ev ortami yaratmaya calissamda olmuyor, sakil kaliyor. Ev aramaydi, esyaydi derken bizim otelde kalis suremiz 3 ayi buldu, tabi bu sirada da 3 ogun disarda yemek gibi bir zorunluluk olustu, onceleri ohhhh ne guzel hazir yemek, rahat, ne pisirsem derdi yok ama cok sagliksiz. Bir de  buradaki porsiyonlarin buyuklugunu, neredeyse herseyin yanina konulan patetes kizartmasini ve sebzeden oldukca uzak bir beslenme duzenini dusununce sonuc cok basit gelsin kilolar. Hipotiroidi gibi bir problemim oldugu icin zaten bu kilo konusu benim kabusum :(

Ne kadar kontrollu olmaya calissam da her gecen  gun kiyafetler biraz daha dar olmaya baslayinca isin vahameti iyice belirginlesti. Kiyafetin dar gelmesi Allah'im nasil bi kabustur bu!! Sen hemcinslerimi bu lanetten koru ya Rabbim. Iste tam bugunlerde ve bu ruh hali icinde televizyonda surekli donen beachbody ' nin reklamlari dikkatimi ceker oldu. Gercekten pazarlama stratejileri cok etkileyici. Tasinir tasinmaz ilk is Turbo Fire ve Insanity DVD'lerinin siparisini etmek oldu.



Evde DVD esliginde yapilan spor konusunda alternatifler burada neredeyse sonsuz. Markette, spor magazalarinda, internette binlerce secenek var. Yoga, Plates, Kardiyo, Zumba ne arasaniz var. Obezite cok ciddi bir sorun oldugu icin sektor de cok buyuk. Aslinda ne garip ihtiyacindan fazla tuketmek sonra da fazla tuketimden kurtulmak icin yeni bir tuketime basvurmak, bu kisir dongunun icinde donup durmak. Bir yanda aclikla savasan insanlar, bir yanda da cokluktan basi dertte olan bizler!

Isin felsefi kismini birakip kisaca bu serilerden bahsetmem gerekirse; Turbo Fire'da  Insanity'de set halinde satilan programlar, yani icinden hergun yapmaniz gereken antremanlari iceren bir program, beslenmeyle ilgili bilgiler ve beslenme programi son olarakta set halinde dvd'ler cikiyor. Ikisi de ek bir alete, agirliga ihtiyac duymadan kendi vucut agirliginizla calistiyor. Agirlik olmadan kolaydir diye dusunuyorsaniz, kesinlikle yaniliyorsunuz.



Turbo Fire'da ek olarak  direnc banti bulunuyor. Bu program 90 gunluk bir program, oldukca eglenceli muzikleri var, performansi dusuk olanlar icin hareketlerin basitlestirilmis hali de ayni anda gosteriliyor. Hareketleri hakkiyla yaptiginizda ciddi ter attiriyor ve ilk gunler her kasinizin yerini hissediyorsunuz :) Bence tek eksi yonu cok fazla kombine hareket icermesi, ilk baslarda bir hareketi anlayip cozene kadar diger harekete gecilmis oluyor. Biraz karisiklik oluyor. Gerci onun icin de cozum olarak beginner olanlar icin hareketlerin anlatimi var, ben hic acmadim o bolumu super zeki oldugumdan cirpinarak ogrenmeyi tercih ettim. Cd'ler ortalam 45 dakika, haftada 1 gunde yaklasik 50 dakikalik esneme egzersizi var. Genel olarak ben begendim, internette de yorumlari cok iyi.


Insanity kelime anlami delilik, cilginlik. Bu program da adinin hakkini sonuna kadar veriyor. Basladiginizda bir fit test var performansinizi olcen, duzenli araliklarla bunu yapip gelisiminizi gozlemleyebiliyorsunuz. Insanity 60 gunluk bir program. seride 10 tane dvd geliyor. Yine ortalam sure 45 dakika; isinma, esneme, kardiyo ve esneme ile bitiyor. Baslarda ara vermeden tamamlamak neredeyse imkansiz ama istikrarli olup programa devam edebilirseniz bir sure sonra toparlaniyorsunuz. Ozellikle hic spor gecmisi olmayanlari cok zorlayacak bir seri. Cok yoruyor, cok ter attiriyor, internette cok olumlu yorumlari var. Siz ekran karsisinda cirpinirken hareketleri tam anlamiyla yapanlara sinir olmamak isten degil :) Ben cogu zaman soylenerek yapiyorum. Zorluguna karsin kisa surede etki gosteriyor, beslenmenize de dikkat ettiginiz takdirde sizinde bir before- after fotografiniz olabilir bu programlarla. Benim yolum daha oldukca uzun, umarim benim de bir basari hikayem olur bu konuda.

Iki programin da oncesi ve sonrasi fotograflari cok motive edici. Ayrica youtube da konuyla ilgili cok sayida video bulabilirsiniz. Bol sporlu, saglikli gunler :)


12 Nisan 2013 Cuma

Hesapsiz Zamanlar

Yasim 18 olana kadar ne yavas gecerdi zaman, hatta 17 yasinda universiteye baslamistim herkes bara falan giderdi ben yasimdan dolayi gidemezdim, ah ne onemliydi arkadas ortaminda bu durum, ergen baskisi!  Insan hayatinda en acimazsiz 2 donem varsa birincisi cocukluk, ikincisi de ergenliktir bence. Bazen dalar dusunurum o donemler nelere uzuldugumu, kimleri uzdugumu.


18 oyle ulasilmazdi ki, bi turlu gelmek bilmiyordu. Saniyordum ki 18 olunca uuuuu hersey degisecek super olacak ayni milenyuma girerken yasanan salaklik gibi.

Simdi ise zamani durdurmak mumkun diil, yahu ne zaman 2013'e girdik de ne zaman Nisan'in ortasi oldu?
Zaman mi hizlandi ben mi yavaslayip zamanin gerisinde kalmaya basladim?


11 Nisan 2013 Perşembe

Keyif

Ilkbaharla gelen gunesin tadini bugun birlikte cikardik :) Hele popolarini havaya dikmiyorlar mi, otur uzun uzun seyret.



Kitap Kurtlarina

Kitap okurken benim gibi cay icmeyi sevenlere

10 Nisan 2013 Çarşamba

Filler Icin Su

Eskiden takip ettigim, su anda kapatilmis bir blogun yazari en sevdigim kitap olarak bahsetmisti ve ben de hemen not almistim okunacaklar listesine. Fakat Turkiye'de oldugum sinirli zamanda kac kitapci gezdiysem bi turlu bulamamistim. Bulamadikca daha da merak eder olmustum, ulasilamayan hersey gibi kiymeti daha da artmisti gozumde. En az 10-15 kitapcidan sonra ucusa birkac gun kala yoktur ya yine de bi soriyim diye girdim Capitol D&R'a, ellerinde bir tane oldugunu soylediler ama bulamadilar. Bikac saat sonra ugramami depolarina bakacaklarini soylediler. Meger kitap yeni gelmis ve 1 adet gelmis , kolilerde rafa dizimeyi bekliyormus. Sonuc olarak biraz mesakkatli olsa da ulastim bu kitaba.


Ilk baslarda cok surekleyici gelmedi bana ama ortalara dogru surukleyiciligi artti. Belli ki ciddi bir arastirma sonucu ortaya cikmis bir eser. Hic bir bilgim olmayan sirk hayati hakkinda cok sey ogrendim, hayallere daldim ama en cok da hayvanlara acidim. Insanlara keyifli birkac dakika gecirtmek icin ne zor hayatlar yasadiklarini dusundum. Oldum oalsi sevmem zaten sirkleri de hayvanat bahcelerini de. Bana keyiften cok sikinti verir dogal sartlarindan cok uzakta demir parmakliklar arkasina hapsolmus hayvanlari izlemek.

Kitaba donecek olursak genel hatlariyla yollari sirkte bulusan insanlarin, hayvanlarin hayatini ve bu hikaye icinde bir aski anlatiyor. Benim icin bir basucu kitabi olmasa da yine de okumasi keyifliydi.

Amerika'da Sokak Hayvanlari

Bu sabaha kapida site yonetiminden gelen bir uyari yazisiyla basladik.
Amerika'da neredeyse hic sokak hayvani gormedim. NJ cok yesillik bir bolge oldugundan karsiniza sikca vahsi hayatta yasayan hayvanlar cikabiliyor. Araba kullanirken birden yolunuza cikan geyik surusu, havada dolasan sahin, arabanin carptigi bir hayvani yiyen akbaba, agactan size saskin saskin bakan baykus, kanal boyunda kazlar, ordekler, kaplumbagalar, su samurlari ve her yerde telas icinde kosturan sincaplar burda gunluk hayatin bir parcasi. Fakat basibos kedi veya kopek gormeniz neredeyse imkansiz. Bu konuda cok ciddi bir politikalari var. Sokakta kedi yada kopek varsa bununla ilgili birime haber verildiginde topluyorlar, belirli bir sure kontrollerini yapip barinaklarda sahiplendirmeye calisiyorlar sonuc alamadiklarinda da malesef olduruluyorlar (uyutuyorlar lafini hic sevmiyorum goz gore oldurmenin naziklestirilmis hali!).Yalniz bununla birlikte evde pet sahibi olma orani cok yuksek, sahip oldukari hayvana gercekten evlat muamelesi yapiyorlar, olmasi gerektigi gibi.


Oturdugumuz sitesinin arkasi orman ve sans eseri burada yasayan birkac kediyle karsilastim. Insanlara kesinlikle yaklasmiyorlar, kendilerini sevdirmiyorlar, vahsiler yani. Ben onlari gordugumden beri nasil yemek buluyorlar diye dusunuyorum. Kuru mamalar aldim ve balkonumun bir kenarina koydum, zamanla alistilar ve hergun saat 5 civari gelip yiyip hemen gitmeye basladilar. uzun zamandir bu boyle devam ediyordu. Kesinlikle ne ses, ne koku hicbir rahatsizlik vermeden karinlarini doyuruyorlardi ve ben cok mutlu oluyordum.

Uykucu kizim


Istanbul'da bir kedim vardi. Sokaktan almistik ve beraber cok mutluyduk, aldigimizda pek iyi durumda degildi cenesi darbe aldigi icin neredeyse tum dislerini cektirmek zorunda kalmistik. Zamanla toparladi kendini, ilk eve geldigi an hic gozumun onunden gitmez, narkoz aldigi icin ayakta duramiyordu ama nerede oldugunu anlamak icin dolasmak istiyordu, her adimda dusup kalkiyordu kuzum. 2 yil mutlu mesut yasadiktan sonra Amerika'ya tasinma durumumuz soz konusu oldu ve kizimiz cok yasli oldugu icin 10 saatlik ucusa dayanamayacagini soyledi veterinerimiz. Ne kadar uzuldum, ne kadar agladim, Amerika'ya gelmek bu haberden sonra nasil daha da zorlasti anlatamam. Cunku bircok seyi geride birakirken evimizin bir ferdini de birakmak zorunda olacagimizi hic dusunmemistim. Geldikten sonra bile aylarca hala kapiyi actigimda beni karsilayacagini, yatakta donerken ayak ucumda oldugunu hissettim. Allah'tan anneme biraktik gelirken de bir nebze olsun icim rahat olarak geldim. Ama su gercek ki cok buyuk bir parcami orda biraktim.

Bugunku mektuba gelirsek, sanirim birileri kedileri besledigimi farketmis ve site yonetimine sikayet etmis.
Onlar da cok net bi sekilde beslemenin yasak oldugunu soylemisler. Ayrica belirtmisler sitenin pet'e izin vermeyen bir site oldugunu, evet burda bir de boyle bir durum var ev kiralarken pet'e izin veren ve vermeyen yerler var. Izin veriyorsa da genellikle bunun hayvan icinde extra bir ucret veriyorsunuz evin yipranma payi olarak. Oyle evi tuttum istedigimi yaparim durumu yok yani! Amerika kurallar ulkesi.

Artik ben bu kedilere yemek veremeyecegim, cok merak ediyorum bi lokma yemek derdinden baska hicbir istegi olmayan kedinin kime ne zarari var? Beslemeye devam etsem hayvanlar toplatilacagi ve buyuk ihtimalle oldurulecekleri icin buna da devam edemiyorum. Cok uzgunum cok.

5 Nisan 2013 Cuma

6 Nisan 2013

Bugun kalben vedalastim seninle,
Kokuna, sesine, tenine hasretimi silerek.
Son kez vedalastim,
Senin bile haberin olmadan.
Bogazimda bir dugum, gonlumde koca bir yuk
Bile bile, icim yana yana kaybettiklerime seni de ekledim bugun.
En zorumdun sen benim, en mutlulugum.
Simdi sende bi telas, bende inceden bi yas.
Soyleyecek birsey kalmadiginda, hep soyledigimiz kaldi geriye soylenecek,
Kismet...





4 Nisan 2013 Perşembe

Yarin Sabah


Gunesli piril piril bir sabah olsa, ben erkenden kalksam, cesit cesit yiyecekler hazirlasam, cok uzaklardan sevdiklerim gelse, yense icilse, sohbetlere mis gibi sicacik caylar eslik etse guzel olmaz mi?